HAZAL OCAK
Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70’u sudan oluşuyor. Yaşamın kaynağı olan su birçok kültürde kutsal olarak kabul ediliyor; tanrıçalarla, perilerle özdeşleştiriliyor… Kültürle iç içe geçmiş bu yaşam kaynağının izini antik Likya coğrafyasında sürdük. Amerikalı sanatçı Margaret Ross Tolbert’in öncülüğünde bir doğa ve su macerasına çıktık.
Tolbert’in yolculuğu yıllar önce başlamış… “Proje Su” adlı bir çalışmayla sanatı, çevre farkındalığını ve kültürel hafızayı birleştirme hayaliyle düşmüş yola ve Türkiye’nin Akdeniz kıyısında Antik Çağdan kalan Likya bölgesinde suyun peşine takılmış. Bu yolculuk sırasında bugün iklim kriziyle daha da görünür hale gelen su krizini yakından gözlemleme fırsatı bulmuş. Yılların ardından bu yolculuk bölgedeki çevre sorunlarına da dikkat çeken sanatsal ve bilimsel bir çıktı olarak kitaba dönüşmüş. Projeye gazeteci – çevre aktivisti Yusuf Yavuz yazılarıyla katkıda bulunurken Hidrojeolog Prof. Dr. Can Denizman da danışmanlık vermiş. Kitapta Margaret Ross Tolbert’in resimlerinin yanı sıra Türkiye’den ve ABD’den sanatçıların, bilim insanlarının ve gazetecilerin katkılarıyla oluşturulmuş metinler, çizimler, haritalar ve görsel belgeler de yer alıyor. Proje suya dair bir bakış açısı değişimini tetiklemeyi, insanları yeraltı su yollarıyla bağlantı kurmaya, kaynakları tanımaya ve korumaya teşvik etmeyi amaçlıyor.
Dünya Çevre Günü’ne sayılı günler kala bu önemli kitabı çantama koydum ve Tolbert, Yavuz ve Denizman’la birlikte yola çıktım. Lmyra Antik Kenti’nden başlayan yolculuğumuzda önce Avlan Gölü’ne gittik. Göl, yaklaşık 50 yıl önce çeşitli nedenlerle kurutulmuş. Hatadan dönülmek istenmiş ama verilen çabalar sonuçsuz kalmış. Bugün kuraklıkla sınanan bölgedeki bu göl çok önemli bir kaynak olabilirmiş ama ne yazık ki sedir ağaçlarının çevrelediği suyun yerinde artık sadece kuru bir toprak parçası var. 2000’li yılların başında gölde az da olsa bir su birikimi olduğunu anlatan Tolbert, artık o kadar su bile kalmadığına dikkat çekiyor.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?