ELMAS YAYLA
Türk – Amerikan Senatosu Başkanı Kaya Boztepe, kısa sürede ikinci baskıya giren önemli bir çalışmaya imza attı. “Sarı Paşa ve Türk Mucizesi”, belgeler ve hatıralar eşliğinde Atatürk ve silah arkadaşlarını anlatıyor.
Önce tanımayanlar için Kaya Boztepe’yi anlatayım. ABD’de Türk yürüyüşlerini başlatan, Atatürk okulları açan, Türk – Amerikan Gençlik Derneği’ni kuran Boztepe’nin anne tarafı Üsküp ve Selanik, babası ise Kırım göçmeni. Balkan Savaşı sonrası İstanbul’a yerleşiyorlar. Babası Karadenizli. Çepni, Amasya Sancağı’ndan Ordu ve Trabzon’a yerleşiyorlar. Baba sol görüşlü, dede Demokrat Parti’nin kurucularından ve Demokrat Parti’nin sesi olan Medeniyet Gazetesi’nin sahibi.
‘En güzel kıyafetlerinizi giyin, babamıza gidiyoruz’
Babası Ankara Hukuk mezunu olmayı hayal ederken, darbe olacağını haber alarak New York’a gidiyor. Yer süpürerek başladığı Columbia Üniversitesi’nde önce İngilizce öğrenip, sonra aynı okulu dereceyle bitiriyor. Prof. Dr. İhsan Doğramacı’nın tıp bursuyla Amerika’ya ilk giden grupta olan annesiyle evleniyor. Kaya Boztepe ve kardeşleri Chicago’da dünyaya geliyor. Annesi Hacettepe, babası da yeni kurulan TRT ile anlaşıyor ve vatan özlemleri sona eriyor; Ankara’ya taşınıyorlar.
Ve gelir gelmez 10 Kasım 1974’te babası onlara şunu söylüyor: “En güzel kıyafetlerinizi giyin, babamıza gidiyoruz”… Kaya Boztepe’nin ilk Anıtkabir ziyareti böyle başlıyor. O zaman Türkçe bilmiyor. Babasının verdiği eğitim sayesinde şimdi kusursuz bir Türkçe konuşuyor.
Hayatını Atatürk’ü anlamaya ayırmış bir insan Boztepe. Onun adını sonra tekrar döndüğü Amerika’da yaşatmak için elinden geleni yapıyor. Çünkü, “Atatürk’ü anlamak, hukuk ve adalet demektir. Atatürk’ü anlamak, insanlara din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan eşit ve adil davranmak anlamına gelir. Atatürk’ü anlamak kadın hakları, hayvan hakları, dürüstlük, doğruluk, okuma yazma oranı yerlerde sürünen, hastalıklarla boğuşan, savaştan çıkmış fakir bir ülkeyi 10 sene içinde kendi kendine yeten dünyadaki yedi ülkeden biri yapmak, memlekete çağ atlatmak demek” diyor ve ekliyor: “Atatürk bize anlatılmıyor, unutturulmaya çalışılıyor…”
Çoraplarını çıkarıp paçaları sıvayan Atatürk…
Kaleme aldığı son kitap “Sarı Paşa ve Türk Mucizesi”nde Harbiye yıllarından Milli Mücadele planlarına, Çanakkale Zaferi’nden Lozan’a birçok konuyu ele alan Boztepe’ye Türkiye’de Lozan’ın çok tartışıldığını hatırlattığımda şöyle cevap veriyor: “Onursuz ve esir yaşamaktansa ‘Ya İstiklal ya ölüm’ diyerek Milli Mücadele’yi başlatmış olan Atatürk ve Lozan’a çok şey borçluyuz biz. Lozan olmasaydı İstanbul olmayacaktı. Konstantinopolis Devleti’nin Dolmabahçe Sarayı’nda ülkeyi İngilizlere teslim etmesinin karşılığı olarak sarayda yaşamaya devam eden bir hanedan, İngiliz valisinin emirleri ile yönetecekti.”
Bu kitapta, çoraplarını çıkarıp paçaları sıvayan, deniz kenarında yürüyüp balıkçılarla sohbet eden, işçilerle soğan ekmek yiyen, gençlerle yüzen, 40 kuruşluk açığın hesabını soran, zafere giden yolda askeri ve siyasi aklını sonuna kadar kullanan, yirmi adım sonrasını gören Sarı Paşa’yı daha yakından tanıyacaksınız. Onun isminin her yerden silinmeye çalışıldığı, ama her gün adını kalbine yazanların daha da çoğaldığı günümüzde bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.