RAPHÄEL LE MAGOARIEC(*)
(*) Coğrafya doktoru, Körfez ülkeleri uzmanı.
Bayraklar sıcak rüzgarda dalgalanırken yarış sona eriyor ve nihayet ödül törenine geçiliyor. Mayıs 2025’te Fas’ın güneyindeki Tan-Tan kentindeyiz. Podyumun üzerinde Fas Krallığı ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki dostluğu kutlayan bir afiş yer alıyor. Dereceye giren develerin sahiplerine, çölün bu sembolik hayvanının figürleriyle süslenmiş birer kupa veriliyor. Kupaların üzerinde iki ülkenin bayrakları iç içe geçmiş durumda. Ödülleri Abu Dabi polisinin başkomutanı Tümgeneral Fares Khalaf Al-Mazrouei (xx) veriyor. Böyle üst düzey bir ismin katılımı, etkinliğin yalnızca bir spor organizasyonu olmadığını gösteriyor. Körfez’in zengin petrol monarşisi, göçebe kültürünü kutlamak amacıyla ilk kez 2016 yılında otuz kadar kabilenin katılımıyla düzenlediği festival kapsamında organize ettiği bu yarışları, Fas krallığı üzerindeki etkisini güçlendirme fırsatı olarak görüyor. (1)
Dört bin metre ile Afrika’nın en uzun deve yarış pistine sahip olan bu tesisteki yarışlarda saatte yaklaşık 40 kilometreye ulaşılıyor ve yarışlar Körfez’deki benzerleriyle aynı usullerle düzenleniyor. Bazı yarışlarda, hayvanın sırtındaki jokeyin hünerleri hâlâ gözlemlenebiliyor ancak son yıllarda önemli bir değişim yaşandı: Robot jokeyler… İnsanların devenin sırtından düşmesi riskini ortadan kaldırmak için getirilen bu önlem, hafif oldukları için sıklıkla tercih edilen çocuk jokey uygulamasının 2002 yılında yasaklanmasının ardından alınmış. (2) Ortalama ağırlıkları on ile on beş kilo arasında olan robotlarda, uzaktan kumanda ile kontrol edilen bir kamçı mekanizması bulunuyor. Modernleşmenin bir diğer göstergesi ise pistin her iki yanına açılmış yollarda ilerleyen arazi araçları: Yetiştiriciler ve antrenörler, bu araçlarla develeri takip ederek hem hayvanları teşvik ediyor hem de makinelerin kontrolünü sağlıyor. Teknolojik yenilikler, Körfez ülkelerinde, özellikle de Abu Dabi’de gerçek bir milli spor olan bu yarışlara yönelik halkın ilgisini azaltmış değil.
Birleşik Arap Emirlikleri, kurucusu Şeyh Zayed Ben Sultan Al-Nahyan’ın adını taşıyan tesise 18 milyon Fas Dirhemi (1.6 milyon Avro) tutarında finansman sağladı. Bugünkü haliyle 2017 yılında hizmete giren tesis, Abu Dabi’nin çeşitli araçlarla giriştiği ve bazen de beklenmedik yollara başvurduğu nüfuz artırma politikasının en büyük simgelerinden biri.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?