BORIS KAGARLITSKY ve ALEKSEI SAKHNINE (*)
(*) Sırasıyla: Sosyolog, “The Long Retreat: Strategies to Reverse the Decline of the Left” (Pluto Press, Londra, 2024) kitabının yazarı ve gazeteci.
Çeviri: DİLAN YAVUZ
Seçildikten hemen sonra Ukrayna meselesine dahil olan ABD Başkanı Donald Trump, Moskova’ya önemli tavizler verdi: Ukrayna’yı NATO’ya dahil etme projesinden vazgeçti ve Kırım’ı resmi olarak Rus toprağı olarak tanıdı. Ancak Kremlin, altı ay sonra hâlâ komşusunun beş bölgesi üzerindeki toprak taleplerini sürdürüyor ve Kiev’e güvenlik garantileri konusunda kısıtlamalar dayatma niyetinden vazgeçmiş değil. Sıklıkla tek adam Vladimir Putin’in konumunu pekiştirmek için gerilimi tırmandırma stratejisiyle açıklanan Rusların uzlaşmaz tavrı, ABD’nin açılımının ülkede yarattığı tartışmalar ışığında daha iyi anlaşılabilir. Her ne kadar iki eğilim ortaya çıksa da her ikisi de bir noktada hemfikir: Ukrayna konusunda hiçbir taviz verilmeme.
Bu bir hayli ironik bir durum: Washington ve Brüksel, 2022’deki işgalin ardından uyguladıkları ağır yaptırım paketleriyle Kremlin’deki güç blokunu parçalamayı umuyordu. Oysa Moskova ile Batı dünyası arasındaki ekonomik bağların kopması düşünülemezdi. Rusya’nın dış ticaretinin yarısı – 393 milyar dolar – Avrupa Birliği (AB) ile gerçekleştiriliyordu ve bu rakam, Rusya – Çin ticaretinin 4.5 katıydı. Rusya, ABD (543 milyar dolar) ve Çin’in (466 milyar dolar) hemen ardından AB’nin üçüncü büyük ticaret ortağıydı. (1) 2016 yılında, Rusya’nın yurt dışındaki doğrudan yatırımlarının yüzde 70’inden fazlası AB ülkelerinde (offshore finans merkezleri veya finans holdinglerinin yoğunlaştığı merkezler hariç) bulunuyordu. Kıbrıs, Lüksemburg ve Hollanda gibi Rus sermayesinin vergi avantajı için kullandığı ülkeler de dahil edildiğinde bu oran daha da artıyordu. Başlıca yatırımcı ülkeler arasında (vergi cenneti olanlar hariç) başı çeken Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa, Rusya’da yaklaşık 33 milyar dolarlık varlığa sahipti. (2) Birçok oligark ve üst düzey memur ile eşleri ve çocukları Londra, Paris veya Nice’te yaşıyor veya öğrenim görüyordu.
Liberal muhalefet ise yönetici sınıf içinde bir bölünme yaşanacağına oynuyordu. Şubat 2024’te cezaevinde ölen Aleksey Navalni’nin en yakınındaki isimlerden biri olan Leonid Volkov ve Kremlin’in politikasına karşı çıkan diğer bazı örgütlerin temsilcileri, 2023 yılında Brüksel’in diplomasi şefi Josep Borrell’e yazdıkları mektupta, Ukrayna işgalini desteklemeyen bazı oligarklara yönelik kısıtlayıcı önlemlerin kaldırılmasını talep etti. Volkov, bu girişimi “Bir emsal yaratarak savaşı kamuoyu önünde kınayan ve Rus elitleri arasında bölünmelere yol açabilecek bir zincirleme tepkiyi tetikleyebileceğimizi düşünmüştüm” sözleriyle açıklıyor. (3) Ancak kısa süren bazı tereddütlerin ardından Rus milyarderlerin çoğu ülkeye döndü ve Kremlin’e sadakatlerini bildirdi.
Rusya’da dolaşıma sokulan iki söylemi ayrıştıran gelişme
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?