RENAUD LAMBERT ve MERIEM LARIBI
Sırasıyla: Gazeteci ve “Ci-gît l’humanité. Gaza, le génocide et les médias – İnsanlık burada yatıyor. Gazze, soykırım ve medya” (Éditions Critiques, 2025) adlı kitabın yazarı.
Çeviri: AHMET ÖYLEK
Paraşütler yavaş yavaş yere yaklaşıyor. Kalabalık, insani yardım yüklü konteynerlerin yerle temas ettiği noktalara doğru koşuyor. Görüntüyü çeken kişi de sevinç çığlıkları atarak gökten inen bolluğa doğru hareketleniyor. Bu video geçen mayıs ayında internette hızla yayıldı. Bir X kullanıcısı, “Avrupa Birliği Siyonist hükümete silah göndermeye devam ederken Çin, Gazze’ye paraşütle gıda ve ilaç indiriyor” yorumunu yaptı. (10 Mayıs 2025) Çin, nihayet Filistinlilerin yardımına koşuyordu… Ne var ki bu bilgi yanlıştı. Bunu öğrenen birçok gözlemci aynı soruyu sordu: Peki Çin neden hiçbir şey yapmıyor?
Bu eylemsizlik eleştirisi yerinde mi? Tel Aviv, 7 Ekim 2023’teki katliamın ardından Hamas’ın saldırısının “terör eylemi” olarak nitelenmesini istedi. Pekin bunu reddetti. Çin Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Ma Xinmin, 22 Şubat 2024 günü Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) söz alarak “İsrail-Filistin çatışması, Filistin topraklarının uzun süredir işgal altında olmasından kaynaklanıyor” dedi ve silahlı mücadelenin haklılığını vurguladı: “Filistin halkının, kendi kaderini tayin etme hakkını kullanma yolunda yabancı baskıya karşı koymak ve bağımsız bir devlet kurmak için güç kullanması, uluslararası hukuka sağlam biçimde dayanan devredilemez bir haktır.” (1) Çin, İsrail ordusunun Filistin bölgesinde katliama başlamasının ardından ateşkes çağrısında bulunan bütün Birleşmiş Milletler kararlarını destekledi. Temmuz 2024’te çatışmaların sona ermesinin ardından Gazze’de bir “birlik hükümeti” kurulması amacıyla aralarında El Fetih ve Hamas’ın da olduğu on dört Filistinli grup arasında bir anlaşma yapılmasına öncülük etti. Bir yıl sonra Lahey Grubu (Güney Afrika, Bolivya, Kolombiya, Küba, Honduras, Malezya, Namibya ve Senegal) tarafından “Gazze konusunda sözden eyleme geçmek ve İsrail’in uluslararası sahnede yararlandığı cezasızlığa son vermek” amacıyla Bogota’da düzenlenen uluslararası zirveye katıldı. (2)
Evet, ama… Çin, bu toplantının sonunda açıklanan ve “İsrail’e silah, mühimmat, askeri yakıt, ilgili askeri teçhizat ve çift kullanımlı malların tedarikini veya aktarılmasını önleme” gibi somut taahhütler içeren nihai bildiriyi imzalamadı. (3) Büyük söylemlerin ardında, Tel Aviv ile ticaret yapmaya devam ediyor. Çin, İsrail’in ABD’den sonraki en büyük ikinci ekonomik ortağı ve en çok ithalat yaptığı ülke konumunda. Şanghay Uluslararası Liman İşletmesi, 2021’den bu yana Hayfa’daki otomatik konteyner terminalini kontrol ediyor. Böyle bir nüfuz, Asya devinin devam eden çatışma üzerinde daha fazla etki göstermesini sağlayabilirdi. Cornell Üniversitesi’nden profesör Eli Friedman’a göre bu tutum, Çin’in “Filistin’in özgürlüğüne yönelik samimi ve dayanışma temelli bir ilgisinin bulunmadığını” gösteriyor. (4) Ancak bu bakış açısı, Çin Halk Cumhuriyeti’nin kurulduğu günlerde (1949) benimsediği sömürge karşıtı enternasyonalizmden, bugün eleştirildiği eylemsizliğe evrilişini tek başına açıklamaya yetmiyor.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?