• Abonelik
  • Künye
  • Gizlilik İlkeleri
  • Yayın İlkeleri
  • Kullanım Koşulları
  • Çerez Politikası
  • Reklam
  • İletişim
Perşembe, Aralık 4, 2025
Le Monde diplomatique Türkçe
Advertisement
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat
  • Anasayfa
  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat
No Result
View All Result
Le Monde diplomatique Türkçe
No Result
View All Result
Anasayfa LMd

Tek çözüm: Kararlar

Le Monde diplomatique, internet sitesinde özel bir araç sunuyor: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu’nda 1946’dan günümüze kadar alınan kararların analiz edilebileceği bir gözlem ve analiz platformu. Artık herkes, devletlerin diplomatik davranışlarını karşılaştırabilir, kimin neye ve kiminle birlikte oy verdiğini görebilir ve nedenini anlamaya çalışabilir.

3 Aralık 2025
in Gündem, LMd
ABD, İsrail’i tartışıyor

SUZY GAIDOZ ve PIERRE RIMBERT

Bazı araçlar o kadar önemlidir ki onları kullanmaya başladıktan sonra neden daha önce var olmadıklarını sorgularız. Le Monde diplomatique tarafından Birleşmiş Milletler’in iki ana organı olan Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi’nde devletlerin verdiği oyları analiz etmek ve bağlamına oturtmak için geliştirilen “Résolutions! – Kararlar” tarayıcısı da böyle bir araç olabilir. İnternet sitemizde (1) herkesin erişimine açık olan bu araç, “kim ne için ve kiminle beraber oy veriyor?” sorusuna grafiksel olarak yanıt sunuyor ve bunu seksen yıla yayılan tarihsel bir derinlikle yapıyor. Böylece sadece birkaç tıklamayla, örneğin Çin ile ABD’nin diplomatik pozisyonlarını karşılaştırmak, oy dağılımını coğrafi olarak görselleştirmek, sadece İsrail – Filistin çatışmasına ilişkin kararlara odaklanmak ya da devletlerin oylarını askeri, diplomatik veya ticari ittifaklara üyelikleriyle ilişkilendirmek mümkün hale geliyor.

“Uluslararası barış ve güvenliği korumak” amacıyla Haziran 1945’teki San Francisco Konferansı’nda kurulan Birleşmiş Milletler, Soğuk Savaş, sömürülen ülkelerin bağımsızlıklarını kazanması, ticari, finansal ve dijital küreselleşme ve Küresel Güney’in yükselişi gibi olayların yaşandığı çağdaş tarihin tanığı, hakemi ve bazen etkili ama çoğu zaman güçsüz bir aktörü oldu. 1951’de açılan New York’taki merkezinin kalbinde bulunan görkemli Genel Kurul salonunun kürsüsü, aktör sayısının sürekli arttığı dünya diplomasisinin en büyük sahnesi olmayı sürdürüyor: 1945’te 51 olan üye sayısı bugün 193’e ulaşmış durumda. Ezenler ile ezilenlerin, hükümranlar ile vassalların yan yana geldiği Genel Kurul salonundaki oturumlar, egemen eşitlik ilkesi bütün üyelere aynı hakları verdiği için daha da elektrikli hale geliyor. Bu oturumlarda saymakla bitmeyecek unutulmaz anlar yaşandı: 1960’ta Sovyetler Birliği Komünist Partisi Birinci Sekreteri’nin kürsüye ayakkabısıyla vurarak yaptığı protesto; aynı yıl Patrice Lumumba’nın Belçika emperyalizmine karşı yönelttiği sert ithamlar, 1974’te hem tabancası hem zeytin dalıyla kürsüye çıkan Yaser Arafat, Nelson Mandela’nın 1994’te Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkanı olarak yaptığı ilk konuşma ya da bu yıl kendisi binaya girerken arızalanan bir yürüyen merdivene sataşan Donald Trump’un tamamen kontrolsüz bir üsluba savrulması…

Asıl oyun ise perde arkasında, diplomatların uluslararası düzenin kelimelerini adeta bir kuyumcu terazisinde tarttığı gizli görüşmelerde oynanıyor. 80 yıl içinde Genel Kurul’da 20 binden fazla karar ve tasarı oluşturulurken Güvenlik Konseyi yaklaşık üç bin karar aldı. Genel Kurul’daki metinlerin çoğu, bir itiraz olmaması halinde bir oylama yapılmadan, oy birliği ile kabul edilmiş sayılır. Güvenlik Konseyi’nde ise tüm metinler oylamaya sunulur. Bu iki organda yapılan oylamaların sonuçları, büyük diplomatik akımlar, uluslararası güç dengeleri ve bunların dönüşümleri hakkında oldukça net bir tablo sunar.

Peki ama bu kararlar okyanusunda nasıl yol alınır? Şimdiye kadar bu iş son derece zordu. 1960 yılında Kongo’daki bir görev sırasında öldürülen BM Genel Sekreteri’nin adını taşıyan Dag Hammarskjöld Kütüphanesi tarafından 1998 yılında başlatılan, dijitalleşme çalışması kapsamında milyonlarca belgenin bugüne dek ancak üçte biri dijital ortama aktarılabildi. Birleşmiş Milletler Dijital Kütüphanesi mükemmel arama araçlarına sahip ve veri tabanlarını üniversiteler de dahil herkesin ücretsiz kullanımına sunuyor.

Ancak ne yazık ki bu bilgi hazinesindeki belgeler, tarihsel bir perspektifle yeniden yapılandırılmadığı için yalnızca kısmen kullanılabilir durumda. Çünkü belgelerin ham olarak dijitalleştirilmesi, devletin adının değişebileceğini (Dahomey Cumhuriyeti 1975’te Benin Halk Cumhuriyeti oldu), aynı adın iki farklı devlete atıfta bulunabileceğini (1992’de ortadan kalkan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti ve Kasım 2000’de Birleşmiş Milletler’e aynı oy kayıt kimliği (YUG) ile katılan Yugoslavya Federal Cumhuriyeti) veya iki devletin art arda aynı koltuğu işgal edebileceğini (Rusya Federasyonu, SSCB’nin koltuğunu devralmıştır) göz ardı ediyor.

Hiçbir şey bir veri tabanı kadar nesnel ve güvenilir görünmez: Satır ve sütunların güven verici düzeni önyargıları o kadar iyi gizler ki neredeyse kimse her şeyi tek tek kontrol etmeye kalkışmaz. Oysa hiçbir şey bu kadar yanıltıcı olamaz. Bu tarayıcının altyapısını oluşturan büyük tabloların kurabilmesi için otomatik işlemlerin hiç bilmediği bir unsuru yeniden devreye sokmak gerekti: Siyasal bağlam. Aksi takdirde, örneğin Mısır ile Suriye’nin Eylül 1958’de kurduğu Birleşik Arap Cumhuriyeti deneyimi, kimlik kodlarının karmaşasında tamamen kaybolacaktı: Birleşik devlet, sadece Mısır’ın kodu kullanılmaya devam etmiş, adı “Birleşik Arap Cumhuriyeti” olarak kaydedilmiş, 28 Eylül 1961’de ayrılan Suriye’nin eski kodu yeniden aktifleşmiş ama Mısır, Aralık 1970’e kadar “Birleşik Arap Cumhuriyeti” adını kullanmayı sürdürmüştü.

Sonunda, çoğu kararı yeniden indeksledik. İlk yıllarda özetlerin düzensiz ve başlıkların zaman zaman belirsiz olması, otomatik indekslemenin önünde büyük bir engel oluşturuyor. Yapay zekâ, BM yönetimi tarafından “Tunus’un Şikâyeti” olarak adlandırılan 25 Nisan 1988 tarihli bir kararın, Filistin’deki El Fetih partisinin kurucularından birinin kendi topraklarında öldürülmesi nedeniyle İsrail’e karşı alındığını hâlâ belirleyemiyor.

Yürüttüğümüz bu titiz çalışmanın ürünü olarak geliştirilen tarayıcı, dört ana işlev sunuyor: İlk olarak, kararları devlet, konu, tarih, organ ve olaylara göre sıralayan bir arama motoru. Sonuçlar, bir dizi tarihi referans ve Le Monde diplomatique’de yayınlanan makalelerle birlikte bir zaman çizelgesinde görüntüleniyor. Oylamaya sunulan herhangi bir karara tıklamak, oy dağılımını ve coğrafi dağılımı görmek için yeterli oluyor. Kartogram, üyelerin eşitliği ilkesine göre düzenlenmiştir: ABD, Küba ile aynı alanı kaplamaktadır.

Tarayıcımızda ayrıca bir pozisyon karşılaştırma aracı da bulunuyor. Ülkeler seçildiğinde, bir infografik tüm oylarını zaman ekseninde sıralıyor ve böylece benzerlikler veya karşıtlıklar, sürekli veya geçici durumlar, ittifakların oluşum veya çözülme eğilimleri net biçimde ortaya çıkıyor. Kim, ne için ve kiminle oy veriyor? Çok güzel ama bu kez de neden sorusu ortaya çıkıyor. Cevabı doğrudan sunmasa da aracımız bazı ipuçları veriyor; çünkü oy verileri ile incelenen devletlerin NATO, Dünya Ticaret Örgütü, Bağlantısızlar Hareketi gibi farklı kuruluşlara üyelikleri çaprazlanabiliyor.

Tarayıcımızı geliştirmeye devam edeceğiz; şu anki sürüm daha da iyileştirilecek ancak Le Monde diplomatique’in titiz okurlarının önerilerine de ihtiyaç duyuyoruz. Bu arada, özel bir filtre ile Le Monde diplomatique editörleri tarafından yapılan bazı özel arama sonuçlarına ulaşabiliyorsunuz. Bunların en çarpıcı olanı ise İsrail’in uymadığı BM kararlarının sayısı: Bazen okuduğunuz gibi onlarca ya da birkaç yüz değil; tam 1201 tane… Bu sayı, müttefikini korumak için Güvenlik Konseyi’nde onlarca kez veto hakkını kullanan ABD olmasa çok daha da yüksek olurdu.

(1) www.monde-diplomatique.fr/resolutions

 

Tags: analizBMBM Genel KuruluBM Güvenlik KonseyiBM kararlarıINTERNETLe Monde diplomatiqueLe Monde diplomatique Türkçe Aralık 2025platform
Anka Haber Ajansı Anka Haber Ajansı Anka Haber Ajansı

Hakkında

Le Monde diplomatique Türkçe

Aylık olarak yayınlanır.

Kategoriler

  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat

Bağlantılar

  • LMd Dijital Abonelik
  • LMd Abonelik
  • Reklam
  • Arşiv
  • Dünyada LMd
  • Abonelik
  • Künye
  • Gizlilik İlkeleri
  • Yayın İlkeleri
  • Kullanım Koşulları
  • Çerez Politikası
  • Reklam
  • İletişim

© 2023 Le Monde Diplomatique Türkçe - Tüm hakları saklıdır.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat
  • ————
  • Abonelik
  • Künye
  • Gizlilik İlkeleri
  • Yayın İlkeleri
  • Kullanım Koşulları
  • Çerez Politikası
  • Reklam
  • İletişim

© 2023 Le Monde Diplomatique Türkçe - Tüm hakları saklıdır.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bu internet sitesi çerezleri kullanır. Bu internet sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz. Çerez Politikası sayfamızı görüntüleyin.
Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?