ARIANE BONZON
“Filistin’de yaşananları görüyoruz, biliyoruz ve Siyonist İsrail’i rabbim Kahhar ismi şerifi uğruna kahru perişan eylesin…” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ramazan Bayramı’nın ilk günü olan 30 Mart 2025’te, bayram namazının ardından yaptığı bu açıklamaya, İsrail Dışişleri Bakanı X hesabı üzerinden hemen yanıt verdi: “Diktatör Erdoğan antisemitik yüzünü ortaya çıkardı. Erdoğan, şu günlerde açıkça görüldüğü gibi, hem bölge için hem de kendi halkı için tehlikelidir. Umarız NATO ittifakındaki ülkeler bunu anlar – bir an önce fark etmeleri dileğiyle” ifadelerini kullandı. Filistin sorunu uzun zamandır Ankara ile Tel Aviv arasındaki gerilimleri körüklüyor. Yıllar boyunca müttefik olan ve Beşar Esad rejiminin 8 Aralık 2024’te devrilmesinin en büyük kazananları olarak sunulan iki ülke arasındaki gerilim, artık Suriye sahasına doğru yayılıyor.
Suriye meselesi ve Ankara’nın komşusu üzerinde güçlü bir nüfuz kurma isteği, Erdoğan’ın İslamcı – milliyetçi iktidarı ile muhalefet arasında görüş ayrılıklarına neden oluyor. Bu durum, mevcut cumhurbaşkanının en büyük rakibi, İstanbul’un popüler belediye başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) önemli figürü Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını da açıklayabilir. Ancak ana muhalefet partisi, İsrail – Filistin çatışmasına yaklaşımı konusunda da Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP) ayrışıyor. AKP bu konuda, hem yükselişte olan rakibinin temkinli tutumuyla hem siyasal İslam’ın en radikal kanadının baskısıyla hem de kendi tereddütlerle aynı anda baş etmek zorunda.
Askeri uzman Gareth Jenkins, “Askerlerin Türk siyasetine hâkim olduğu süre boyunca (2007’ye kadar) Ankara, Tel Aviv’in müttefikiydi” diyor. O dönem büyük bir Yahudi cemaatine ev sahipliği yapan Türkiye, yeni kurulan İsrail devletini 1949’da tanıdı ve bunu yapan Müslüman çoğunluğa sahip ilk ülke oldu. Soğuk Savaş sırasında Batı blokunun ileri karakolu olan ve 1952’de NATO’ya katılan Türkiye, Orta Doğu’daki Arap ve Sovyet etkilerini dengelemeye çalışıyordu. Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’nden (CNRS) araştırmacı Yoann Morvan, “1950’ler ve 1970’lerde Arap ülkelerini çevreleme politikası izleyen İsrail, Türkiye’yi, Kürtleri ve İran’ı” tercih etti diyor.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?