• Abonelik
  • Künye
  • Gizlilik İlkeleri
  • Yayın İlkeleri
  • Kullanım Koşulları
  • Çerez Politikası
  • Reklam
  • İletişim
Cumartesi, Kasım 1, 2025
Le Monde diplomatique Türkçe
Advertisement
No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat
  • Anasayfa
  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat
No Result
View All Result
Le Monde diplomatique Türkçe
No Result
View All Result
Anasayfa Konuk Yazarlar Kemal Okuyan

Küba insanlığın inadıdır

SSCB yıkıldıktan sonra “Küba’nın da düşeceği” konuşuluyordu ama öyle olmadı; Küba direndi. Bu direnci sağlayan ise güçlü liderlik, toplumda ABD emperyalizmine dönük yaygın öfke, örgütlü bir halk, yaratıcılık ve mizah duygusuydu. Çoğu hâlâ aynen geçerli...

30 Ekim 2025
in Gündem, Kemal Okuyan, Konuk Yazarlar
Otoriter teknoloji darbesi

KEMAL OKUYAN

İlk kez 1993’te gitmiştim. Devrimden 34, Sovyetler Birliği’ni ve Avrupa’daki diğer sosyalist ülkeleri süpüren karşı-devrimci dalgadan iki yıl sonra… “Küba da düşer” görüşü hakimdi. Öyle ya hemen yanı başındaki ABD’nin ablukasına başka ülkelerin yardımı olmadan nasıl direnecekti bu küçücük ada?

Abluka devrimden hemen sonra başlamıştı; aslında bu bir savaştı. Ülkeye bir kez açıktan saldırılmış, devrimin lideri Fidel Castro’ya sayısız kez suikast girişiminde bulunulmuş, ülke tarımı biyolojik savaşla çökertilmeye çalışılmış, bütün bu badireler Küba halkının kararlılığı ve SSCB’nin çok boyutlu dayanışması sayesinde atlatılmıştı.

1991 sonundan itibaren SSCB artık yoktu, Küba’nın uluslararası alanda bel bağlayabileceği, bir tek yaygın dayanışma hareketi kalmıştı. Türkiye’de de o dayanışmayı güçlendirmek için uğraşıyorduk ama kabul etmek gerekiyordu ki umutsuz bir bekleyiş hakimdi herkese.

Küba’ya vardığımda koşullar gerçekten kötüydü. Her şey planlanmış ama Sovyetler Birliği’nin dağılacağı hesaba katılmamıştı. Gerçi Fidel Castro birkaç yıl öncesinde “hazır olmalıyız” uyarısını yapmıştı ama nasıl hazırlanılacaktı ki? Küba’nın doğal kaynakları bazı açılardan yok hükmündeydi, ABD dış ticareti neredeyse tamamen bloke ediyor ya da Küba’yı çok ağır koşullarda ithalat yapmaya zorluyor ve ülkenin elindeki az sayıdaki ihracat kaleminin satışını engelliyordu.

Evet 1993’te beklediğimden de kötüydü koşullar, bir de üstüne halkın üzerinde aniden karşılarına çıkan bu “özel dönem”in şaşkınlığı vardı. Yine de döndüğümde “Küba ayakta kalır” demiştim herkese. İçi boş bir inanç tazeleme girişiminin ürünü değildi bu iyimserlik. Küba’nın direnmesi ve yoluna devam etmesini sağlayacak beş unsurun fazlasıyla mevcut olduğunu görmüştüm: Güçlü liderlik, toplumda ABD emperyalizmine dönük yaygın öfke, örgütlü bir halk, yaratıcılık ve mizah duygusu.

İlk üçü malum zaten, açıklamaya gerek yok. Ama yaratıcılık ve mizahın birbirini tamamlayarak ABD’nin “bir kaşık suda boğarız bunları” beklentisini boşa çıkardığını özellikle söylemek durumundayım. Zorluklarla baş ederken mizah duygusunu harekete geçirmenin ne kadar etkili olduğuna 1993 Küba’sında tanık oldum. Bayağı gülüyorlardı hallerine ve ilginç çözümler geliştiriyorlardı. Gündelik hayatın sürdürülmesinden, üretimdeki aksamaların geçici de olsa aşılmasına kadar her yerde mizah ve yaratıcılık devreye sokuluyordu. Kuşkusuz bu özgüveni olan bir toplumun erdemi olabilirdi ancak. ABD bu özgüveni kıramamıştı.

Aradan geçen yıllarda çok ziyaretim oldu bu uzak adaya. Sayısız toplantı, ikili görüşmenin yanı sıra epey dostluk, yoldaşlık kurdum. Laf olsun dostluğu değil, bayağı güçlü dostluklar. Ama bir kez olsun Küba’da bir yetkilinin gerçekleri gizlediğini görmedim. Bir silahları da buydu: Gerçeklerden kaçmıyorlardı. Kaçıp ne yapacaklardı ki!

Bu Ekim’de gittiğimde ülkenin durumu bazı açılardan 1993’ten kötüydü. En büyük sorun elektrikti. ABD ablukanın şiddetini en üst seviyeye çıkarmış, Küba’nın elektrik sisteminin yenilenmesini, adaya turistlerin gelmesini, bazı tarımsal ürünlerin alımını, yeni yatırımların gerçekleşmesini engellemek için her şeyi yapıyordu.

Soru orta yerde duruyordu: Küba direnebilir mi?

Yıllar önce bunu sağlayan faktörleri düşündüm. Onlar duruyor muydu? Güçlü liderlik açısından telafisi mümkün olmayan bir eksilme yaşanmıştı elbette. Fidel’in yeri doldurulamazdı, öyle bir iddiası da yoktu kimsenin. Ancak yeni bir kuşak, farklı bir üslupla topluma güven vermiş, Raul da bu geçiş evresinin güvencesi olmuştu. ABD emperyalizmine öfke, Küba’da devrime en uzak kesimlerde bile yaşayan bir özellik. Bazen azalır ama ABD eğer doğrudan bir saldırgan tutum alırsa, birkaç yüzü geçmeyecek hain dışında Küba ayağa kalkar. Bunda sorun olmaz.

Örgütlülük de Küba’da bir alışkanlık artık, burada bir süreklilik yakalanmış durumda. Sadece yıllardır hak etmedikleri koşullarda yaşamak zorunda kalmanın yorgunluğu açık bir biçimde gözleniyor. Yaratıcılık ve mizah açısından da bir sıkıntı yok.

Bir de 1991 sonrasıyla karşılaştırıldığında Venezuela’nın desteği (bu destek elbette karışılıklı) ve Küba’yı bu kadar yalnız bırakmayı kendi açılarından stratrejik bir yanlış olarak gören Rusya ve Çin’in girişimleri var Küba’nın direncini artıran.

Küba direnir. Devrim yaşar. Belki bizlerin görmek istediği olgunlukta ve ilkelere bağlı bir sosyalizmden uzak ama dünyadaki koşullar azıcık değiştiğinde ileriye atılırken istim alabilecek bir noktada dururlar. Bu aynı zamanda insanlığın inadıdır.

O inat aynı zamanda dayanışmayı büyütmek için bir görev kağıdı olarak görülmelidir.

Tags: ABDAMBARGOCastroÇİNDEVRİMKübaLe Monde diplomatique Türkçe Kasım 2025RusyaSSCB
Anka Haber Ajansı Anka Haber Ajansı Anka Haber Ajansı

Hakkında

Le Monde diplomatique Türkçe

Aylık olarak yayınlanır.

Kategoriler

  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat

Bağlantılar

  • LMd Dijital Abonelik
  • LMd Abonelik
  • Reklam
  • Arşiv
  • Dünyada LMd
  • Abonelik
  • Künye
  • Gizlilik İlkeleri
  • Yayın İlkeleri
  • Kullanım Koşulları
  • Çerez Politikası
  • Reklam
  • İletişim

© 2023 Le Monde Diplomatique Türkçe - Tüm hakları saklıdır.

No Result
View All Result
  • Anasayfa
  • LMd
  • Yazarlar
  • Konuk Yazarlar
  • Politika
  • Gündem
  • Dünya
  • Finans
  • Kültür-Sanat
  • ————
  • Abonelik
  • Künye
  • Gizlilik İlkeleri
  • Yayın İlkeleri
  • Kullanım Koşulları
  • Çerez Politikası
  • Reklam
  • İletişim

© 2023 Le Monde Diplomatique Türkçe - Tüm hakları saklıdır.

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Bu internet sitesi çerezleri kullanır. Bu internet sitesini kullanmaya devam ederek çerezlerin kullanılmasına izin vermiş olursunuz. Çerez Politikası sayfamızı görüntüleyin.
Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?