MARLÈNE LARUELLE
George Washington Üniversitesi’nde öğretim üyesi. “Ideology and Meaning – Making under the Putin Regime” (Stanford University Press, Redwood City, 2025) adlı kitabın yazarı.
Çeviri: Işıl Gürcan
Vladimir Putin ve Donald Trump’ın her şeyden önce ortak nefretleri var: Her ikisi de “duyarcılığa” ve iptal kültürüne tepki gösteriyor. İkisi de trans bireylerin – Putin için eşcinsellerin de – mücadelesinin, çok sert bir dille eleştirdikleri rölativizmin (görecilik) yayılmasına öncülük ettiğini ve vardığı en uç noktalardan biri olduğunu düşünüyor. İkisi de “doğal” olarak tanımladıkları hiyerarşilere, “sağduyu” diye tanımladıkları geleneksel değerlere dönüş çağrısı yapıyor. İkisi de nihilizme sürüklenmiş Batı’nın yeniden doğuşuna kendi ülkelerinin öncülük edeceğine inanıyor. İki de parlamenter temsili demokrasiyi reddediyor, karizmatik bir otoriteyi savunuyor ve yürütme erkinin denetlenmesine karşı çıkıyor…
Ancak büyük farklılıklar her zaman ortaya çıkma eğilimindedir. Putin, Amerika Birleşik Devletleri’nin etkisinin yalnızca Amerika kıtasıyla sınırlı kalacağı çok kutuplu bir dünyanın doğuşunu savunuyor. Rusya Devlet Başkanı’nın, köklerini coğrafya ve tarihten alan güçler vizyonuna verdiği önem, 8 Şubat 2024’te Tucker Carlson’a verdiği röportajda açıkça görüldü. Putin, Fox News’ün eski muhabirine, Ukrayna’nın tarihsel olarak Rus, Slav ve Ortodoks dünyasına ait olduğuna dair uzun bir tarih dersi vermişti. Trump’ın “Önce Amerika” doktrini ise çok kutupluluğun kabulü, kıtasal yeniden odaklanma isteği ve yumuşak güç yerine askeri veya ekonomik güç dengesiyle desteklenen küresel üstünlüğün yeniden teyidi arasında gidip geliyor. (1)
Her iki lider de ülkelerinin zedelenmiş gücünü ayağa kaldırmayı hedeflese de ulusal büyüklük algıları tamamen farklı. Rusya’da, halkın maddi çıkarları dış politika uğruna kısmen feda ediliyor. Oysa Trump’ın güç politikası doğrudan Amerikalıların çıkarına hizmet ediyor: Yurtdışına kaydırılmış olan işlerin geri getirilmesi ya da kaynaklara erişim sağlanması bu amaçla kullanılıyor. Dahası, Demokrat Parti’nin ideolojik tercihlerine fazla yakın duran Avrupalı liderlere saldıran Trump, iç siyaset mücadelesini uluslararası arenaya da yansıtıyor.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?