LISA GIRAUD VE RAPHAËL KEMPF
Lisa Giraud: Paris Barosu’nda avukat. Raphaël Kempf: Paris Barosu’nda avukat ve “Violences judiciaires. La justice et la répression de l’action politique” (La Découverte, Paris, 2022) adlı kitabın yazarı.
Çeviri: Beyza Topçu
Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü çiğnemekle suçlanmadan adaleti eleştirmek mümkün mü? Marine Le Pen’in 31 Mart 2025’te Paris Ceza Mahkemesi tarafından cezalandırılması ve bu kararın neden olduğu kargaşanın ardından bu soruyu sormaya değer. Parlamento asistanları davasında kamu fonlarını zimmetine geçirmekten suçlu bulunan eski Ulusal Cephe (2018’de adını Ulusal Birlik olarak değiştirdi) lideri iki yılı ertelenmiş, iki yılı elektronik kelepçeyle çekilecek dört yıl hapis ile 100 bin Avro para cezası aldı ve derhal uygulanması şartıyla beş yıl siyasetten men edildi.
Le Pen’e göre bu, kendisini yaklaşan seçimlere katılmasını engellemeye hizmet eden “siyasi” bir karar: TF1 kanalında 31 Mart yaptığı açıklamada, “Yargıçlar, yalnızca otoriter rejimlere özgü olduğunu sandığımız uygulamaları yürürlüğe koydu” dedi. Ulusal Birlik’in (RN) Genel Başkanı Jordan Bardella ise “yargıç tiranlığını” kınadı (Europe 1, 1 Nisan). Jean-Luc Mélenchon da X hesabından kararı sorguladı ve “seçilmiş bir kişiyi görevden alma kararının halka ait olduğunu” söyledi. Başbakan François Bayrou, konuyla ilgili “rahatsızlığını” dile getirdi.
Sol, insan hakları savunucuları ve birçok yüksek yargı mensubu yargıyı savunmak için harekete geçti. İnsan Hakları Ligi, “kanunların ve hukukun gücünün toplumsal ilişkileri düzenleme ve yatıştırma araçları olarak taşıdığı değeri” övdü. Yargıtay Başkanı Christophe Soulard, “yargıya saldırmanın yalnızca yargıçlara değil, aynı zamanda demokrasinin temellerine de saldırmak anlamına geldiğini” söyledi. (Le Monde, 2 Nisan). Hukuk profesörü Jean-Philippe Derosier ise Libération’da (31 Mart) “yargıçların meşruiyetlerini anayasal güvence altına alınmış bağımsızlıklarından ve tarafsızlıklarından almasına; bu durumun onları hukuka uygun davranmaya, şahsi, yanlı ya da partizanca çıkarlardan bağımsız hareket etmeye zorlamasına” övgüler düzdü. Siyasi cephedeyse Marine Tondelier (Çevreciler), Le Pen’i “adaletin içine tükürmek” ile suçlarken (France Info, 2 Nisan) Boris Vallud (Sosyalist Parti) Ulusal Meclis’te yaptığı konuşmada (1 Nisan) “yargı kararını sorgulamanın güçler ayrılığına ve hukuk devleti ilkelerinin temellerine aykırı olduğunu” belirtti. Uzun lafın kısası, adaleti ve yargıçları sorgulamak, demokratik değerlerin altını oymakla suçlanma riskini beraberinde getiriyor.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?