ALPER TAŞ
SOL Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi.
TBMM’nin geçen yıl Ekim ayındaki yeni yasama yılı açılışında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti milletvekilleriyle el sıkışmasının ardından Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısıyla kamuoyuna yansıyan süreçte, Öcalan’ın çağrısı üzerine PKK’nin 12. Kongresinde silah bırakma ve kendini feshetme kararı alması yeni bir durumu ortaya çıkardı.
Ancak sürecin kamuoyuna yansıyan kısmıyla kapalı kapılar ardında yürütülen kısmı arasında büyük bir zaman ve bilgi farkı bulunuyor. Bu nedenle sürecin ne kadar sağlıklı işlediği ve nihai hedefi konusunda şimdilik kesin bir bilgiye ulaşmak söz konusu olmuyor. Bir belirsizlik durumundan söz etmek mümkün. Herkes, tarafların üstü örtülü mesajlarından hareketle bir sonraki adımı kestirmeye çalışıyor. Ülkenin belki de en kritik sorunu, toplumun hiçbir kesiminin katılımı olmadan yürütülmeye çalışılıyor.
Bu belirsizliklerle dolu ilerleyiş, yalnızca meselenin hassasiyetinden değil, AKP’nin siyaset tarzından da kaynaklanıyor. İktidar çevrelerinin “Terörsüz Türkiye Hedefi” olarak adlandırdığı, kamuoyunda ise yeni bir “Çözüm Süreci” şeklinde algılanan gelişmelerin Bahçeli’nin jestiyle başladığını düşünmek, arka plandaki daha büyük dinamikleri görmemek anlamına geliyor. Süreci anlamak açısından hem dış dinamikleri, Orta Doğu’daki gelişmeleri hem de iç dinamikleri, Türkiye’deki siyasi gelişmeleri birlikte ele almak gerekiyor.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?