EVGENY MOROZOV (*)
(*) Bilgilerin seçilip derlendiği The Syllabus adlı platformun kurucusu ve yayıncısı. Fransızcaya çevrilen son kitabı, aynı addaki podcastine dayanan “Les Santiago Boys. Des ingénieurs utopistes face aux Big Tech et aux agences d’espionnage – Santiagolu çocuklar: Ütopyacı mühendisler, büyük teknoloji şirketleri ve istihbarat teşkilatlarıyla karşı karşıya” (Divergences, Quimperlé, 2024).
Çeviri: BEYZA TOPÇU
Kapüşonlü svetşörtünü üstüne geçirmiş bir Orta Çağ hayaleti, Paris’ten Madrid’e, Roma’dan Berlin’e kadar bütün Avrupa soluna musallat olmuş durumda. Bu hayaletin adı tekno-feodalizm. Bir yandan yeni “dijital derebeylerimizin” elde ettiği kâr paylarının vergilendirilmesini talep eden Jean-Luc Mélenchon, diğer yandan yapay zekânın “kapitalist gerçekliğin dışında olmadığını, birkaç aktörün rantı ele geçirdiği tekno – feodal yapının içinde yer aldığını” söylüyor. Kâr mı, rant mı? Kapitalizm mi, feodalizm mi? Mélenchon’un ekonomi anlayışı, Palo Alto sokaklarında başıboş dolaşan Schrödinger’in kedisine benziyor: Aynı anda hem canlı hem de ölü, hem kapitalist hem de feodal olarak varlığını sürdürüyor.
İspanya Başbakan Yardımcısı Yolanda Diaz, “milyarder Elon Musk’ın tekno – feodalizmine” karşı çıkıyor; “Teknoloji milyarderleri, demokrasileri büyük şirketlerin emrine amade monarşilere dönüştürmeyi amaçlıyor” diye uyarıyor. İtalyan çevreci lider Angelo Bonelli de aynı milyarderleri “otoriter bir neo – feodalizm” kurmakla suçluyor ve kendi ülkesinden bir tercih yapmasını istiyor: “Musk mı, demokrasi mi?”
Bu trajik – feodal çırpınışlar, 19. yüzyıl sonundaki Amerikan altın çağından bu yana en ahlaksız kapitalist çılgınlığın tam ortasında ortaya çıktıkları için çok daha gülünç bir durum yaratıyor. Geçen mayıs ayında Körfez turuna çıkan Donald Trump, başta yapay zekâ altyapılarına olmak üzere, Amerikan ekonomisine yarayacak devasa bir yatırım vaadiyle evine döndü: Suudi Arabistan 600 milyar, Katar 1.2 trilyon ve Birleşik Arap Emirlikleri 1.4 trilyon dolarlık işbirliği açıkladı. Bu meblağlar, Japonya’nın şubat ayında ortaya koyduğu 1 trilyon doların üzerine eklenecek. Geçen yıl OpenAI’ın (1) kurucusu Sam Altman, 7 trilyon dolar yatırım toplamak istediğini açıkladığında herkes bunun bir şaka olduğunu sandı. Bugünse o meblağ vizyonsuz bir hedefmiş gibi görünüyor.
Herkesin herkesle savaştığı ortamda kurulan akıl almaz ittifaklar
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?