MARTIN BARNAY
Sosyolog.
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından kurulan ve merkezi Virginia eyaletine bağlı Langley kentinde bulunan Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) komşularının alanlarını yavaş yavaş ele geçirerek kendini kabul ettirdi: Önce, Latin Amerika’daki casusluk faaliyetlerinin sorumluluğunu federal polisin elinden aldı, ardından da 1950’lerdeki McCarthy tasfiyeleriyle zayıflatılan Dışişleri Bakanlığı İstihbarat Bürosu’nu hedef aldı. Ancak en belirgin çatışmayı Savunma Bakanlığı’nın merkezi olan Pentagon ile yaşadı. 1952 yılında Pentagon’a bağlı Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) kurulması sınırları kâğıt üzerinde de olsa belirlemişti: İnsan istihbaratı CIA’e aitti; elektromanyetik istihbarat ve konvansiyonel operasyonları ise askeri birimler yürütecekti.
Uygulamada ise sınırlar belirsizliğini korudu. CIA, “psikolojik savaş” adı altında Küba, İran, Kongo, Laos, Şili, Afganistan gibi ülkelerde yürüttüğü operasyonlarla uzun bir paramiliter deneyim biriktirdi. CIA’in Vietnam Savaşı sırasında Güney Vietnam ve Laos’ta yaptığı gizli operasyonlardan rahatsız olan Pentagon, hem Langley’nin tekelini kırmak hem de askeri tırmanışın etkinliği konusunda fazla karamsar bulunan değerlendirmelerini boşa çıkarmak amacıyla 1961 yılında kendi insan istihbarat ajansını kurdu: Savunma İstihbarat Ajansı (DIA).
CIA ve silahlı kuvvetler, istihbarat kavramıyla ilgili farklı yaklaşımlara sahip. CIA,istihbaratı diplomatik ve stratejik bir araç olarak görür; silahlı kuvvetler ise operasyonlar için bir destek aracı olarak bakar. Bu farklılık iki kurumun sosyal kökenlerini de yansıtır. Aristokrat bir geleneği sürdüren Langley, üniversite elitlerinden ve Wall Street’in büyük hukuk bürolarından kadro devşirir. Çok uluslu şirketler ve büyük petrol şirketleriyle geçmişe dayanan bağlarını korur, hatta zaman zaman onların silahlı kolu gibi çalışır; 1953’te İran başbakanı Muhammed Musaddık’ın devrilmesi örneğinde olduğu gibi. Ordu ise orta sınıf için bir yükselme aracı işlevini görmektedir. Hâlâ büyük ölçüde beyazlardan oluşan CIA’in aksine, aktif personelinin yüzde 30’dan fazlası etnik azınlıklardan oluşur. (1) Ücretsiz askeri akademilerde yetiştirilen subaylar, emekli olunca genellikle kamuya iş yapan büyük şirketlerin, özellikle de silah üreticilerinin yönetim kademelerine katılır.
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?