CHRISTOPHE TRONTIN
ÇEVİRİ: AHMET ÖYLEK
Kuzeyde çatışmalar devam ediyor. 16 Mart 2014 referandumunun yıl dönümünde konuştuğumuz Antonina (1) sesi titreyerek o günü anlatıyor: “Bayram havası vardı; bütün pencerelere üç renkli bayraklar asılmıştı, insanlar en güzel giysilerini giymişti… Oy verdikten sonra şehirdeki bir kafede oturduk. İnsanlar sokakta birbirlerine yanaşıp gördüklerini anlatıyor, seviniyordu.” Üniformasız askerlerin gölgesinde aceleyle düzenlenen referandumun sonucu, halkın büyük bölümünün arzusunu yansıtıyordu. Katılımın yüzde 80’i aştığı referandumda Kırımlıların yüzde 96’sından fazlası Rusya’ya bağlanma yönünde oy kullandı. Bu “yeniden birleşme”, Kiev için henüz kabuk bağlamamış bir yarayı yeniden kanatsa da çoğu Kırım sakini için bu yara kapanıyor.
2014’ten bu yana, başta Moskova, St. Petersburg ve komşu Krasnodar bölgesinden olmak üzere, yüz binden fazla Rusya Federasyonu vatandaşının Kırım’a yerleştiği tahmin ediliyor. Bu göç, bölgenin 2014 yılında 2.3 milyon olan nüfusunu yaklaşık 2.5 milyona yükseltti. (2) 2013’te yüzde 65 olan Rusça konuşanların oranı yüzde 73’e çıktı. Etnik olarak kendisini Ukraynalı olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 16’dan yüzde 8’e düştü. Bir kısmı yarımadayı terk etti, bir kısmı da sağlık hizmeti ve emekli maaşı alabilmek için Rus vatandaşlığına geçti. 2022 yılında vatandaşlık süreçlerinin “kolaylaştırılmasının” ardından vatandaşlığa geçmeyenler artık “yabancı” sayılıyor ve sınır dışı edilme riskiyle karşı karşıyalar. Ukraynaca, Rusça ve Tatarcayla birlikte cumhuriyetin üç resmi dilinden biri olsa da Ukraynaca eğitim neredeyse tamamen ortadan kalkmış durumda.
Yaz sezonunu bekleyen Kırımlılar, turistleri karşılamaya hazırlanıyor
Özel İçerik
Bu içerik sadece gazeteye abone olan okuyucular içindir.Yazının devamını okumak için gazetemize abone olmak ister misiniz?