AYKUT KÜÇÜKKAYA
Türkiye 19 Mart’tan bu yana olağanüstü günlerden geçiyor. Ülkenin en büyük kentinin belediye başkanı, son seçimlerde birinci parti olan ana muhalefet partisi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarına yönelik başlayan gözaltı, tutuklamalar dalgası durmak bilmiyor. Her hafta yeni bir operasyona uyanıyoruz. Ülkede “masumiyet karinesi” yerle bir edilmiş durumda. Soruşturmaların detayları; açıklanmayan iddianamelerin içeriği iktidara yakın medyanın gazetelerinde, televizyon kanallarında çarşaf çarşaf yayınlanıyor; hükümler veriliyor; kalemler kırılıyor!..
O sırada Saraçhane’de bir anne konuşuyor… Bir film karesinden çıkmış sahne karşımızda sanki… Bembeyaz saçları, sevimli yüzüyle, sesiyle anneanne Kadriye Hanım torunlarını anlatıyor kalabalığa…
“Kızım Fatoş Pınar Türker 19 Mart sabahı şafak operasyonu ile çocuklarının gözü önünde gözaltına alındı. O sabah bizim için hayat durdu. Okula gitmeye hazırlanan biri 17, biri 12 yaşında kız çocukları anneleri için çok korkmuşlar. Torunlarımızın yanında yaşamaya başladık ama bir annenin yerini hiçbir şey doldurmuyor. Bizim gibi bu hukuksuz sürecin parçası olan birçok aile ve ülkemizin milyonlarca yurttaşı bu haksızlık karşısında sabırla, azimle ve umutla direniyor. Dayanışma bize gerçekten güç veriyor. Cesaretimizi büyütüyor ve umudumuzu diri tutuyor…”
Sonra bir eş, sonra bir çocuk… Bir kürsünün etrafında toplanan aileler… Yakınları cezaevinde; onlar da Saraçhane’deki ADA’yla (Aile Dayanışma Ağı) direniyor. 10 haftadır cuma günleri aileler ADA buluşmalarında dayanışmayı büyütüyor…
Ailelerin dayanışmasına ses olmak için laik, demokratik Cumhuriyet’in 102. yılında 29 Ekim sayfalarını ADA’ya ayırdık. Meslektaşımız Hilal Köse ailelerle buluştu, onları dinledi. Murat Ongun’un ayda bir kez verilen spor salonu kullanma hakkında tutuklu arkadaşlarıyla neden basketbol oynayamadığını, cezaevindeyken evlenen Buğra Gökçe’nin nikâh fotoğraflarınının verilip verilmediğini, Elif Atayman’ın kadın tutuklulara nasıl öğretmenlik yaptığını iç sayfalarımızda okuyacaksınız.
Okurlarımıza seslendiğimiz bu köşeyi ADA’nın 10. buluşmasında Türkiye’ye seslenen Dilek İmamoğlu’nun çağrısıyla noktalayalım: “Biz adaletin, özgürlüğün ve insan onurunun yeniden hüküm süreceği bir ülke için buradayız ve bunun için mücadele ediyoruz. Herkesi bu umuda güç vermeye, dayanışmaya bekliyorum.”
50. sayı ve yenilenen mizanpajımız…
Elinizde tuttuğunuz gazetenin ilk sayısı 23 Nisan 2022 tarihinde okurla buluştu. İlk sayıyı bağımsızlık yolunda en önemli adımlardan biri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 102. yılına denk getirmiştik. Aradan tam üç buçuk yıl geçti… Kasım 2025 sayısını da Cumhuriyet’in ilanının 102. yılını kutlayacağımız anlamlı bir günde okurumuzun beğenisine sunuyoruz. 50. sayımız aylardır hazırlığını sürdürdüğümüz yeni mizanpajla bayilerdeki yerini alıyor. Her ay bizi yalnız bırakmayan okurlarımıza içten teşekkürler.
 
			 
                                
