Aşırı sağ siyasetin merkezinde

BENOÎT BREVILLE, SERGE HALIMI, PIERRE RIMBERT

Ulusal Birlik (Rassemblement National – RN) artık oyunun merkezinde; siyasi düzen bozuldu. Peki bu noktaya nasıl geldik? Jordan Bardella’nın partisinin, 9 Haziran’daki Avrupa seçimlerinde kendi partisinden iki kat fazla oy toplaması üzerine Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından alınan Meclis’i feshetme kararı, sadece ülkeyi bir banka gibi yönetebileceğine inanan aşırı merkezi iktidarın ağır yenilgisini değil, aşırı sağa karşı kalkan olduğunu iddia eden ama aslında iktidarın kapılarını onlara açan küstah ve kibirli bir kişiliğin; 20 Mart 2017’de Saint-Denis’de “Eğer kazanırsak, ertesi gün çökecekler. Hiç şüphem yok” iddiasında bulunan Macron’un başarısızlığını da ortaya koyuyor:

Macron’un bu kararı, aşırı sağın yükselişinden bu yana birbirini izleyen hükümetlerin neden olukları sonuçları kınadıkları uzun bir ikiyüzlülük döngüsünü sona erdiriyor. Ulusal Cephe’nin (Front national – FN) 1983 yılında düzenlenen yerel seçimlerdeki ilk başarıları, iktidardaki Sosyalistlerin kendi programlarında yer alan “kapitalizmden kopma” politikasını terk ederek Avrupa’nın dayatmalarına boyun eğdikleri döneme denk gelmişti. Her ne kadar iki olay arasında bir bağlantı olmasa da sol ve sağ partilerin bazen “sevindirici” olarak sundukları küreselleşme kurallarına itaat etmesi, 1981 genel seçimlerinde 100 bin oy kazanan parti için uygun bir zemin sağladı. Egemen sınıflar ekonomik, finansal ve yasal egemenliklerini giderek daha fazla uluslar üstü organlara teslim ettikçe, o güne kadar liberalizm ve sosyalizm karşıtlığı üzerinden ilerleyen kamusal tartışma, güvenlikçi, kültürel, toplumsal, kimliksel ve hatta medeniyetler arası bir hale büründü.